İnsanlar bazen yanlış kararlar verebilir. Tıpkı benim bir pazartesi günü saat 18.00’da saç tıraşı için Caddebostan’a gitmem gibi..
Trafik artık öyle bir noktaya gelmişti ki; sadece 2 km’lik uzaklıktaki, saat 21.00’da kapanan kuaförüme yetişebilir miyim sorusunu kendi zihnimde modelleyip cevaplamaya çalışıyordum. Bir yanım yolun ortasında anlık bir gafletle kontağı kapatıp “yürüyüp git”diyordu, bir yanım bunu artık mazoşist bir fetiş haline getirmiş “bekle” diyordu.
Böylesine berbat bir durumda açmamak üzerine ant içtiğim o meşhur 216 ile başlayan numaralardan birisi beni aradı. Kendime “Kuzey bence bir şans vermelisin” telkininde bulunarak, telefonu birkaç saniye bekletme huyumu tamamlayıp açtım.
“Efendim, ben bilmemne firmasından Banu, su arıtma cihazı kullanıyor musunuz?”
Girişi beğenmedim. İnsanlar telefonu anında kapattığı için direkt mevzuya girmişti. Ama bilmiyordu ki bu aceleci tavır, benim su arıtma cihazlarına karşı bir önyargı oluşturmama neden olabilirdi. Tıpkı bir kızla konuşurken henüz 3 veya 4.mesajında direkt “ben evlenmek istiyorum/benim niyetim ciddi” diyen erkekler gibi…
Neyse. Diyaloğu, olayın yaşanmasından hemen sonra danışman Can’a aktardığım ve olay yeni olduğu için net hatırlıyorum.
Ben; Hayır, hayatımın hiçbir döneminde su arıtma cihazına ihtiyaç duyduğumu hissetmedim.
Hanımefendi; Anlıyorum, peki su ihtiyacınızı nasıl karşılıyorsunuz?
Evet, şimdi toparlamaya başladı. Müşterisini tanıması ve özeline girmesi lazım. Böylece ikimiz arasında bir bağ oluşacak.
Ben; Damacana sipariş ediyorum genelde ya
Hanımefendi; Sürekli su mu sipariş etmek zorunda kalıyorsunuz yani?Ben; Evet. Eğer bir anda Afrikalıya dönüştüysem ve su gelene kadar bekleyemeyecek durumdaysam belediye gazozunu tercih ediyorum.
Hanımefendi; belediye gazozu?
Ben; Boşver…
Hanımefendi; Pekâla, malum korona dönemindeyiz, damacana sularını ne kadar sağlıklı buluyorsunuz?
Bir sorun yaratmaya, akabinde sorunun çözümünün su arıtma cihazında olduğunu düşündürecek. Bunun sonucunda ben bir anda su arıtma cihazını temel bir ihtiyaç olarak göreceğim. Çok klasik bir pazarlamacı tekniği, yemezler canım..
Ben; Hiç sağlıklı bulmuyorum
Hanımefendi; peki neden tercih ediyorsunuz?
Ben; ölmek istiyorum ben.
Hanımefendi; (söyleyiş tarzımdan ve sanırım bunu hiç beklemediğinden boşluğuna gelip kahkaha attı) … iyi de bunun için farklı yöntemler yok mu? 🙂Ben; (ufak piçimsi tavırla okuyun) yöntemler çok problemli. Silahla intihar etsem, güzel yüzüme kıyamam. Kaldı ki çok pahalı, boşuna masraf…
Hanımefendi;(şakacı bir ses tonuyla) masraf mı? O damacana sularına yılda ne kadar ödediğinizi biliyor musunuz?! Çok blöfçüsünüz 😏
Ben; (küçük bir kız çocuğuyla iddialaşır gibi ses tonuyla) şuna bak ya. Koyun can, kasap et derdinde. Ölmeden önce yapılacaklar listeme eklemem mi gerekiyor eve su arıtma cihazı taktırma maddesini 😄
Hanımefendi; Aman ya hepimiz ölcez zaten. Boşversenize :))
Hanımefendi; İsminiz nedir bu arada?
Aslında buraya kadar tamamen trafikte zaman geçirmek adına konuşmuştum. Ama şu noktada bana gönderdiği ilgi işaretiyle önce “n’oluyo lan” ardından “acaba?” dedim kendime.
(Ses tonlarını yazmak yerine emojilerle ifade edeceğim)
Ben; Kuzey ben, gerçi muhtemelen önünüzdeki data ekranında görüyorsunuzdur, gerçek ismim o. Siz de “Banu” haricinde her şey olamalısınız sanırım! 😏
Hanımefendi; Siz böyle her şeyi bilir ya da kılıf uydurur musunuz ya?😄 xxxx ben de memnun oldum.
Ben; Her şeyi olmasa da çoğu şeyi bilirim, part time kahinlik yapıyorum ben…
Hanımefendi; ne hayatlar varmış, kaç yaşındaydın acaba?
Aha, kıvama gelinen nokta. İlgi işareti üstüne ilgi işareti! Kadının bir anda “sen” diline dönmesi, işin bu noktada %90 olacağını gösteriyordu. Başlangıçta su arıtma cihazı olan konu, tamamen beni tanımaya yönelik konulara dönüştü. (“Sen” ilgi işareti kesinlikle durumdan duruma değişmektedir. Benim yaşadığım bu olayda net ilgiydi. Fakat bu demek değildir ki her noktada ilgi işareti olacak.)
Bu noktadan sonra 5 dakika kadar konuşmaya devam ettik. Sonrasında bilerek derin bir sessizlik yarattım. O noktada benim Instagram adresi veya kişisel bir telefon numarası talep edeceğimden emin olduğuna yemin edebilirim ama kanıtlayamam…
Peki yer mi MEN Akademi çocuğu Kuzey? Sevecen ve samimi bir ses tonu ile
“Güzel sohbetiniz için teşekkürler, şimdi kapatmam gerekiyor. Görüşmek üzere” dedim ve kapattım. Kadının hiç beklemeyeceği bir hamleydi bu.
Kapattıktan sonra nihayet 19.40 civarlarında kuaföre vardım. Saç traşımı olduktan sonra telefonuma baktım ve Whatsapp’ımda bir mesaj
Namıdiğer xxx’den 🙂
“Kahin bey ile görüşecektim de, su arıtma tanıtımımızı nasıl bulmuşlar öğrenmek istedim ☺️😬”
Sohbeti kadar yüzü ve fiziği de hoş olan bu hanımefendi ile olan iletişimimi buraya kadar bilmeniz yeterli.
Açıkçası biraz absürt oldu benim için de. Ama alışkın olmadığım bir şey değil! Daha önce de bundan daha absürt bir deneyimi “Letgo” adındaki ikinci el eşya satışı uygulamasında, Org pazarlığı yaparken yaşamıştım. Onun detaylarını hiç paylaşamam…
Şunu da belirtmem lazım; buradaki okuduğunuz hiçbir cümle, konu, teknik vb. Üzerine çalışılmış ve plan yapılmış şeyler değildir. Aynısını kasıtlı olarak denerseniz muhtemelen başarısız olursunuz. Tamamen doğaçlama ve ana göre teknikler/cümlelerdir.
Bu işlerde hazır bir teknik, hazır bir mesaj, etkileyici cümle adında bir şey yoktur. Siz direkt kelimeleri, cümleleri kadına yazınca etkilenmiyorlar.
Ana göre, karşınızdaki kadına göre, söyleyiş biçimine ve aranızdaki samimiyete göre kendi tarzında konuşmalısınız.
Biliyorum bu kulağa çok zor ve komplike geliyor. Lakin kesinlikle öyle değil! Siz belirli bir düşünce stilini ve belirli teknikleri kafanızda içselleştirirseniz, bunları da profesyonel bir koç ile pratik yaparak uygularsanız, zamanla kendi başınıza her durumu ve anı yönetebilir; her fırsatı rahatlıkla yakalayabilirsiniz.
Bunu yapabilmeyi öğrenmek ve her durumun üstesinden gelip fırsatları kaçırmamak için size Exclusive özel koçluğumuzu öneriyorum.
Exclusive paket içeriğini öğrenmek veya satın alıp hemen kendini geliştirmeye başlamak için BURAYA TIKLA